29 Mart 2009 Pazar

Seinfeld

Blog başlığında iki yere gönderme var. Birincisi Seinfeld'i açıkladığı cümlesinden esinlendiğim Larry David. Bilindiği üzere kendisi bu sit-com'un yapımcısı ve senaristi. 9 sezon süren dizide bu görevleri 6 sezon boyunca Jerry Seinfeld ile paylaşmıştır. 9.sezon finalinde ise özel istek üzerine yardımlarını esirgememiştir. Gelelim Seinfeld'e...

Seinfeld. 'Hiçbirşey hakkında dünyanın en komik dizisi' diyor David. Jerry kafasında canlandıramıyor. Bunun üzerine David şöyle açıklıyor. 'Sabah uyandın, mısır gevreğini yedin, evden çıktın, mesain başladı, akşam eve döndün, arkadaşlarınla takıldın. İşte sana bir bölüm.'

Ben Seinfeld'in 10 bölümünü izleyip kalanını izlemedim diyen birini görmedim. Ya ilk izlediğin bölüm seni kesinlikle sarmaz bir daha bir karesini dahi görmek istemezsin ya da 9 sezonda yayınlanan 165-170 bölümü bitirmek senin için bir görev haline gelir. Jerry'nin müthiş esprileri, Costanza'nın saçmalıkları-iğrençlikleri-tripleri, Elaine'in soğukkanlı bir şekilde olayların üstesinden gelişi, Kramer'in... Evet 100 saniyelik bir düşünüşten sonra oraya koyacak bir kelime bulamadım. Belki örnekler işe yarar. Bu arada spoiler diyelim.

-Tanesine 25 cent daha fazla depozito ödemesi yapıyorlar gerekçesiyle bir kamyon dolusu şişeyi başka bir eyalete götürmeye çalışmak.
-Eve aldığı havuzdaki suyu ısıtmak için fazlasıyla ısıtıcı kullanıp tüm apartmanın elektriğinin kesilmesine sebep olmak.
-Evinin karşısına açılan tavuk dükkanının totem tabelası gece kendisini rahatsız ettiği için dükkanı iflas ettirmeye çalışmak.
-Manhattan'da dolaşırken tuvalete para vermemek için kiralık bir evi tutma düşüncesi varmış gibi emlakçıyı kandırmak ve tuvaleti kullanmak.

Seinfeld üzerine kitap yazılan bir sit-com. Cheers bu işin başlangıcı ise Seinfeld doruk noktasıdır. Yenilere ilham kaynağı olabilir ama geçileceğini zannetmiyorum.

Formula 1'in sine-i millete dönmesi

O zamanki ismiyle Türkiye 1.futbol ligi maçlarını ücretli yayınlayarak futbol kulüplerine maddi destek sağlamak amacıyla kurulan Cine 5 Televizyonu'nda yayınlanmaya başlamıştı formula 1. Futbol maçlarını ve gişe filmlerini şifreli yayınlayan kanal, basketbol maçlarını ve formula 1 yarışlarını engellemiyordu. Daha sonra Ntv'ye geçen yayın hakkı ile beraber, '80'lerde çocuk olanların' bu hızlı arabaların yarışlarına fazlaca ilgili olmaları; formula 1'i, ilgi sıralamasında futbol ile basketbolun arasına sokmuştu. Tabi Efes Pilsen basketbol takımı sayesinde doruk noktasına ulaşan basketbol sevgisinin Petar Naumoski'den sonra inişe geçmesini unutmamak gerekir.

Hızlı arabalara dönecek olursak efsane Michael Schumacher'in yarışmayı bırakması ve yarışları yayınlayan Cnn Türk Televizyonu'nun karasal yayından kaldırılması Türkiye'de formula 1'e olan ilgiyi ziyadesiyle azaltmıştır. Gelgelelim bu 3-4 yıllık uydu anteni macerası bu haftasonu itibariyle nihayete kavuştu. 'Milletin' kanalı Trt, yarışseverlere son kıyağını yaptı. Üstelik bir bonus ile beraber.

Okay Karacan. Herhalde sokağa çıkıp f1 ile ilgili-ilgisiz insanlara şu soruyu sorsak, zannediyorum 2 kişiden birinin cevabında Okay Bey'in ismi geçecektir.
-Formula 1 hakkında 3 isim söyler misiniz?

Evet yayın anlamında 2 sevindirici gelişme ile başlayan formula 1 2009 sezonu gerek değişen kurallar gerekse ilk yarış sonuçları açısından derinlemesine değinilmesi gereken bir konu. Fakat yayın hakkında yazacaklarım şimdilik bu kadar.